• Türkçe
    • English
  • Türkçe 
    • Türkçe
    • English
  • Giriş
Öğe Göster 
  •   DSpace Ana Sayfası
  • Enstitüler
  • Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  • Psikoloji Ana Bilim Dalı
  • Yüksek Lisans Tez Koleksiyonu
  • Öğe Göster
  •   DSpace Ana Sayfası
  • Enstitüler
  • Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  • Psikoloji Ana Bilim Dalı
  • Yüksek Lisans Tez Koleksiyonu
  • Öğe Göster
JavaScript is disabled for your browser. Some features of this site may not work without it.

Üniversite öğrencilerinde erken dönem uyumsuz şemaların ve yetişkin ayrılık anksiyetesinin romantik ilişki odaklı obsesif kompulsif belirtilerle ilişkisinin incelenmesi

Thumbnail

Göster/Aç

Tam metin / Full text (1.101Mb)

Tarih

2021

Yazar

Karahisar, İrem Nur

Üst veri

Tüm öğe kaydını göster

Künye

Karahisar, İ, N. (2021). Üniversite öğrencilerinde erken dönem uyumsuz şemaların ve yetişkin ayrılık anksiyetesinin romantik ilişki odaklı obsesif kompulsif belirtilerle ilişkisinin incelenmesi. Yayımlanmış yüksek lisans tezi. İstanbul Kent Üniversitesi, İstanbul.

Özet

Bu araştırmanın amacı; erken dönem uyumsuz şemaların ve yetişkin ayrılma anksiyetesinin romantik ilişki odaklı obsesif kompulsif belirtilerle ilişkisinin incelenmesidir. Üç değişken arasındaki ilişki incelenirken bağlanma kuramına değinilmiştir. Araştırmanın örneklemi romantik ilişkisi olan üniversite öğrencilerinden oluşmaktadır. Araştırmaya 160 üniversite öğrencisi katılmıştır. Katılımcıların 123’ü kadın, 37’si erkektir. Örnekleme internet aracılığıyla ulaşılmıştır. Araştırma verilerinin elde edilmesi için, ‘’Onam Formu’’, ‘’Sosyodemografik Bilgi Formu’’, ‘’Young Şema Ölçeği Kısa Form-3 (YŞÖKF)’’, ‘’Yetişkin Ayrılma Anksiyetesi Anketi (YAAA)’’ ve ‘’Romantik İlişki Odaklı Obsesif Kompulsif Belirtiler Ölçeği (RİOKÖ)’’ kullanılmıştır. Araştırmada SPSS programı kullanılmış olup; Spearman Korelasyon Analizi, Mann-Whitney U Testi, Kruskal-Wallis Testi ve Jonckheere-Terpstra testleri verilerin analizi için uygulanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre; erken dönem uyumsuz şema alt boyutları yüksek standartlar ve eleştiricilik, cezalandırılma ve ayrıcalılık/yetersiz özdenetim ile romantik ilişki obsesyon ve kompulsiyonları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Diğer alt boyutlar ile romantik ilişki obsesyon ve kompulsiyonları arasında ise istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur. Yetişkin ayrılık anksiyetesi ve erken dönem uyumsuz şema alt boyutları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Ek olarak, yetişkin ayrılık anksiyetesi ve romantik ilişki obsesyon ve kompulsiyonları arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmamıştır. Yaş değişkeni incelendiğinde, erken dönem uyumsuz şema alt boyutları karamsarlık ve ayrıcalılık/yetersiz özdenetimi ile yaş değişkeni arasında istatistiksel olarak negatif yönde anlamlı ilişki bulunmuştur. Yetişkin ayrılık anksiyetesi ve romantik ilişki obsesyon ve kompulsiyonları ise, yaş değişkeni ile istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkide bulunmamıştır. Cinsiyet değişkeni incelendiğinde ise, yetişkin ayrılık anksiyetesi ve romantik ilişki obsesyon ve kompulsiyonları ile cinsiyet değişkeni arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Erken dönem uyumsuz şema alt boyutları incelendiğinde, erkeklerin duygusal yoksunluk ve cezalandırıcılık puanlarının istatistiksel olarak daha yüksek olduğu bulunmuştur. Yetişkin ayrılık anksiyetesinin ilişki memnuniyeti değişkenine göre istatistiksel olarak anlamlı olarak artış trendinde olduğu saptanmıştır. Romantik ilişki obsesyon ve kompulsiyonlarının ise romantik ilişki süresi ve romantik ilişki memnuniyeti değişkenine göre istatistiksel olarak anlamlı olarak artış trendinde olduğu saptanmıştır. Gelecek çalışmalarda yetişkin ayrılık anksiyetesi tanısı alan bireyler, çocukluk döneminde ayrılık anksiyetesi tanısı alan yetişkin bireyler örneklem olarak seçilebilir. Pandeminin psikolojik etkileri yeni bir değişken olarak dahil edilebilir.
 
Aim of the research is examining relationship of early maladaptive schemas and adult seperation anxiety with relationship obsessive compulsive disorder. While examinin of the relationship between 3 subject, attachment theory is referred. Research sample is occured by university students. 160 university students participated to the research. Participants are 123 female and 37 male. Samples were reached by the internet. In order to obtatining research data, ‘’Consent Form’’, ‘’Sociodemographic Information Form’’, ‘’Young Schema Questionnarie Short Form-3’’, ‘’ Adult Seperation Anxiety Survey’’ and ‘’Relationship Obsessions and Compulsions Inventory’’ were used. By using SPSS program in the research; Spearman Correlation Analysis, Mann-Whitney U Test, Kruskal-Wallis Test and Jonckheere Terpstra Tests were used to analyse datas. According to research results, statistically significant relationship was not found between unrelenting standarts/hypercriticalness, punitiveness and insufficient self-control/self-discipline which are lower dimensions of early maladaptive schemas and relationship obsessions and compulsions. Statistically significant relationship between other lower dimensions and relationship obsessions and compulsions. Statistically significant relationship was not found between adult seperation anxiety and lower dimensions of early maldaptive schemas. Additionally, statistically significant relationship was not found between adult seperation anxiety and relationship obsession and compulsions. According to examining of age variable, statistically significant was not found relationship between insufficient self-control/self-discipline and negativity/pessimism lower dimensions. Statistically significant relationship was not found between adult seperation anxiety and relationship obsession and compulsion. When examining gender variable, statistically significant relationship was not found between adult seperation anxiety, relationship obsession an compulsion and gender variable. When examining lower dimensions of early maladaptive schemas, males gets higher points on emotional depriation and punitiveness lower dimensions. Adult seperation anxiety has a statistically significant increase in relation to relationship satisfaction variable. It was determined that romantic relationship obsession and compulsions has a statistically significant increase in relationship duration variable and relationship satisfaction variable. Participants who have adult seperation anxiety diagnosis and participants who have seperation anxiety diagnosis in childhood may be chosen in future researches. Psychological effects of pandemic may be included as a new variable.
 

Bağlantı

https://hdl.handle.net/20.500.12780/418

Koleksiyonlar

  • Yüksek Lisans Tez Koleksiyonu [77]



DSpace software copyright © 2002-2015  DuraSpace
İletişim | Geri Bildirim
Theme by 
@mire NV
 

 




| Yönerge | Rehber | İletişim |

DSpace@Kent

by OpenAIRE
Gelişmiş Arama

sherpa/romeo

Göz at

Tüm DSpaceBölümler & KoleksiyonlarTarihe GöreYazara GöreBaşlığa GöreKonuya GöreTüre GöreDile GöreBölüme GöreKategoriye GöreYayıncıya GöreErişim ŞekliKurum Yazarına GöreBu KoleksiyonTarihe GöreYazara GöreBaşlığa GöreKonuya GöreTüre GöreDile GöreBölüme GöreKategoriye GöreYayıncıya GöreErişim ŞekliKurum Yazarına Göre

Hesabım

GirişKayıt

DSpace software copyright © 2002-2015  DuraSpace
İletişim | Geri Bildirim
Theme by 
@mire NV
 

 


|| Rehber || Yönerge || Kütüphane || İstanbul Kent Üniversitesi || OAI-PMH ||

İstanbul Kent Üniversitesi, İstanbul, Türkiye
İçerikte herhangi bir hata görürseniz, lütfen bildiriniz:

Creative Commons License
İstanbul Kent Üniversitesi Institutional Repository is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivs 4.0 Unported License..

DSpace@Kent:


DSpace 6.2

tarafından İdeal DSpace hizmetleri çerçevesinde özelleştirilerek kurulmuştur.