Psiko-politika çağının aktivizmi

Abstract

Yeni iletişim teknolojileri, geleneksel medyanın sınırlarını aşarak kullanıcılara, içerik ve bilgi üzerinde daha fazla kontrol ve üretkenlik imkânı tanır. Ayrıca, bireylerin internet ortamında bireysel kimliklerinden sıyrılarak kolektif bir kimlik oluşturmasına olanak sağlar. Bu durum, toplumsal sorunları dile getirme, kamusal alanda yer alma ve aktivizm yapma fırsatları sunar. Günümüzde, dünyanın herhangi bir yerindeki toplumsal hareket sosyal medya mecraları sayesinde tüm dünyaya ulaşabilmekte ve kitleleri, uluslararası kamuoyunu olumlu ya da olumsuz yönde etkileme gücüne sahip olabilmektedir. Öte yandan bu durum, gerçekliğin sosyal, kültürel, ekonomik ve politik anlamda her açıdan iletişim teknolojileri tarafından kurgulandığı bir durumu ortaya koymaktadır. Byung Chul Han’ın “psiko-politika” olarak adlandırdığı yeni bir durumda, psiko-politika, siyaseti istediği gibi “yönlendirmek” isteyen kesimlerin elinde çok önemli bir araç durumuna gelmiştir. Dolayısıyla gerçekleştirilen çalışma, öncelikle yaşadığımız çağ ile ortaya çıkan iletişim teknolojilerinin beraberinde getirdiği aktivizm kavramı üzerine yoğunlaşmıştır. Bu kapsamda Chul Han'ın günümüz politika tarzı olarak bahsetmiş olduğu psiko-politika kavramı tartışılmıştır. Psiko-politika çağında bahsi geçen teknolojilerin ortaya koyduğu aktivizm kavramı hem eleştirel hem de kuramsal bir perspektif ile ortaya konularak kavramın olumlu yanlarıyla birlikte olumsuzlukları da ele alınmıştır. Manipülasyon, popülizm ve toplumsal propaganda gibi durumların beraberinde getirdiği toplumsal kutuplaşma gibi olumsuzluklar değerlendirilmiştir. Bu doğrultuda yalnızca teknoloji gücüyle oluşturulacak olan kamuoyu aktivizminde yanıltıcı sonuçlar doğurabileceği sonucuna ulaşılmıştır.

New communication technologies transcend the boundaries of traditional media, giving users more control and productivity over content and information. In addition, it allows individuals to create a collective identity on the internet, leaving their individual identities behind. This provides opportunities to voice social problems, take part in the public sphere and engage in activism. Today, social movements in any part of the world can reach the whole world through social media channels and have the power to influence the masses and international public opinion positively or negatively. On the other hand, this situation reveals a situation in which reality is constructed by communication technologies in every social, cultural, economic and political sense. In a new situation, which Byung Chul Han calls “psycho-politics”, psycho-politics has become a very important tool in the hands of those who want to “steer” politics as they wish. Therefore, the study will first focus on the concept of activism brought about by the communication technologies that have emerged with the age we live in. In this context, the concept of psycho-politics, which Chul Han mentions as today's style of politics, will be discussed. The concept of activism brought about by the mentioned technologies in the age of psycho-politics will be put forward with both a critical and theoretical perspective, and the positive aspects of the concept will be discussed along with its drawbacks. Negative effects such as social polarization brought about by situations such as manipulation, populism and social propaganda will be evaluated. In this direction, it will be concluded that public opinion activism, which will be created only with the power of technology, may have misleading results.