Romantik ilişkisi olan kişilerin duygusal yeme düzeylerinin cinsel doyum ve algılanan ilişki kalitesi üzerinden incelenmesi
Citation
Uzun, I. (2021). Romantik ilişkisi olan kişilerin duygusal yeme düzeylerinin cinsel doyum ve algılanan ilişki kalitesi üzerinden incelenmesi. Yayımlanmış yüksek lisans tezi. İstanbul Kent Üniversitesi, İstanbul.Abstract
Bu çalışmanın amacı, romantik bir ilişki içinde olan kadın ve erkeklerin cinsel doyum ve
algıladıkları ilişki kalitesinin duygusal yeme davranışına olan etkisini Türkiye örnekleminde
incelemektir.
Kadın ve erkeklerden oluşan 20-45 yaş aralığındaki 387 katılımcıyla yapılan çalışmada romantik
ilişkisi olan kişilerin cinsel doyumları, algıladıkları ilişki kalitesi ve duygusal yeme davranışı
sırasıyla; Golombok Rust Cinsel Doyum Ölçeği (GRISS Kadın ve Erkek), Algılanan Romantik
İlişki Kalitesi Ölçeği (ARİKO) ve Duygusal Yeme Ölçeği uygulanarak ölçülmüştür. Ek olarak,
katılımcılara sosyo-demografik sorular uygulanmıştır. Araştırma altı hipotez üzerinden
yürütülmüştür. Birincisi romantik ilişkisi olan kadın ve erkeklerin cinsel doyumları azaldıkça
duygusal yeme davranışlarının ve/veya duygusal yeme eğiliminin artacağıdır. İkinci hipotez;
romantik ilişkisi olan kadın ve erkeklerin algıladıkları ilişki kalitesi azaldıkça duygusal yeme
davranışlarının ve/veya duygusal yeme eğiliminin artacağıdır. Üçüncü hipotez, romantik ilişkisi
olan kişilere cinsiyet üzerinden bakıldığında, duygusal yeme davranışları ve/veya duygusal yeme
eğilimleri arasında anlamlı bir fark olacağıdır. Bu bağlamda, bu fark kadınlarda duygusal yeme
davranışı ve/veya duygusal yeme eğilimi görülmesinin erkeklere oranla daha sık olduğundan
gelmektedir. Dördüncü hipotez; romantik ilişkisi olan kadın ve erkeklerin cinsel doyumları ve
algıladıkları ilişki kalitesi arasında doğru orantılı bir ilişki olduğudur. Beşinci hipotez, romantik
ilişkilerin flört ve evlilik dönemleri arasında kadın ve erkeklerin duygusal yeme davranışlarında
anlamlı bir fark olduğudur. Altıncı hipotez ise romantik ilişki süresinin partnerlerin cinsel doyum
ve algılanan ilişki kalitesini etkilediğidir. Bu çalışma ile sebep olan etmenlerin henüz tam olarak
bilinmediği duygusal yeme davranışına sebep olan etmenlerden birinin belirlenmesine ve daha önce
birlikte ele alınmamış duygusal yeme, cinsel doyum ve algılanan ilişki kalitesi arasındaki ilişkiyle
literatüre katkı sağlamak amaçlanmaktadır. Bu bağlamda üç bileşenin aralarında ve birbiriyle
ilişkisi korelasyon analizleri ve literatürdeki araştırmalar dikkate alınarak incelenmiştir.
Çalışmalardan elde edilen verilerle yapılan korelasyon analiziyle, romantik ilişkisi olan kadın ve
erkeklerin cinsel doyum ve algıladıkları ilişki kalitesi arasında anlamlı bir ilişki olduğu; cinsel
doyum arttıkça algılanan ilişki kalitesinin arttığı, bununla beraber algılanan ilişki kalitesinin
bileşenlerini oluşturan doyum, adanmışlık, yakınlık, güven, tutku ve aşk boyutlarından en az
birindeki artışın cinsel doyumu artırdığı sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca, romantik ilişkisi olan
erkeklerin cinsel ilişki sıklığı ve cinsel ilişkiden kaçınma davranışları ile duygusal yeme davranışı
arasında; romantik ilişkisi olan kadınların ise cinsel yaşamları, cinsel işlev bozuklukları ve cinsel
doyum ile duygusal yeme davranışı arasında anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır.
Araştırmadan elde edilen bulgular ışığında ve literatürdeki araştırmalar dikkate alınarak romantik
ilişkisi olan kadın ve erkeklerde duygusal yeme, cinsel doyum, algılanan ilişki kalitesi arasındaki
olası ilişkiler tartışılmış, bu bulguların kuramsal ve uygulamadaki katkıları değerlendirilerek
araştırmanın sınırlılıkları belirtilmiş ve geleceğe yönelik çalışmalar için öneride bulunulmuştur. The aim of this study is to analyse the effects of sexual satisfaction of both genders and their
perceived relationship quality on their emotional eating behaviours. The assessments were
administered to a sample of 387 participants aged between 20-45 who are in a heterosexual
romantic relationship.
The participants’ sexual satisfaction was measured by Golombok Rust Inventory of Sexual
Satisfaction Scale (female and male forms of the GRISS). The Perceived Romantic Relationship
Quality Scale (PRRQS) was used to measure the participants’ perception of the quality of their
romantic relationships and the Emotional Eating Scale was used to assess the participants’
emotional eating behaviours. Socio-Demographic information was gathered from a demographic
questionnaire created by the researcher.
The study is held based on six hypotheses. Firstly; it is assumed that sexual dissatisfaction would
lead to an increase in the tendency and/or the behaviour of emotional eating. Secondly, as the
perceived quality of romantic relationships decreases, the behaviour and/or the tendency of
emotional eating is expected to increase. Taking into consideration that the females’ tendencies
of emotional eating and/or behaviours of emotional eating are higher than males’, the third
hypothesis suggests that there would be a meaningful statistical relation between emotional eating
behaviours and/or the emotional eating tendencies of the participants in accordance with their
genders. The fourth hypothesis suggests that there is a linear relationship between sexual
satisfaction of both genders and their perceptions of the quality of their relationships. The fifth
hypothesis is based on the assumption that there is a statistically significant difference between
females’ and males’ emotional eating behaviours in terms of the type of their romantic
relationships, meaning being in a relationship (dating) or being married. The sixth hypothesis
suggests that the duration of a relationship affects the sexual satisfaction and the perceived quality
of relationship among partners.
This study not only aims to determine the factors affecting emotional eating behaviours of
individuals but also aims to assert a relationship between emotional eating behaviour, sexual
satisfaction and perceived quality of a relationship amongst both genders which has never been
contextualized in an academic study. Hence, the correlation between these three variables were
analysed and examined considering the literature reviews of each.
The results of this study showed that there is a significant correlation between emotional eating
behaviour, sexual satisfaction and perceived quality of a relationship of individuals. Besides,
there is a significant correlation between sexual satisfaction and perceived quality of a
relationship of men and women. It was concluded that as sexual satisfaction increases, perceived
quality of a relationship increases. Also, an increase in at least one of the components of
satisfaction, commitment, intimacy, trust, passion and love which are the components of
perceived relationship quality increases sexual satisfaction. In addition, there is a significant
correlation between frequency of sexual intercourse and avoidance of sexual intercourse and
emotional eating behaviour of men who have a romantic relationship and it has been determined
that there is a significant correlation between sexual life, sexual dysfunction and sexual
satisfaction of women who have a romantic relationship and emotional eating behaviour.
Based on the findings, recommendations for future studies were suggested.