Sino-Turkish relations and the belt and road initiative
Citation
Örmeci, Ozan (2022), “Sino-Turkish Relations and the Belt and Road Initiative”, UPA Strategic Affairs, Vol. 3, no: 2, September 2022, pp. 3-35Abstract
Turkey-China relations hardly progressed for many years due to conflicting
ideological priorities and the two countries’ membership in different political/strategic blocs.
Although both countries initiated formal diplomatic relations in 1971, Cold War dynamics
prevented them developing extensive relations. However, starting in the 1980s and particularly
after 2010, Chinese economic transformation and political empowerment spurred an accelerated
development in Turkey-China relations. These nations officially opened the era of “strategic
cooperation” in 2010. The economy has always been the dominant aspect of Turkey-China
relations with China perennially in a superior position due to a structural trade surplus in
commerce. With China’s transformation into an economic superpower in the 2010s and
President Xi Jinping’s Belt and Road Initiative (BRI) strategy to facilitate global trade, the two
countries have also begun to harmonize their political and economic stances. Both Ankara and
Beijing prefer rules-based international order, peaceful relations with other countries, and
increasing globalization, especially in trade. This study aims to analyze Turkey-China relations
by looking at their history, recent political developments and problematic issues, and finally
Turkey’s approach to the BRI. Türkiye-Çin ilişkileri, uzun yıllar çatışan hâkim ideolojiler ve iki ülkenin farklı
siyasi/stratejik bloklara mensubiyetleri nedeniyle gelişememiştir. İki ülke resmi diplomatik
ilişkilerini 1971’de tesis etseler de, Soğuk Savaş dinamikleri iki ülkenin kapsamlı ilişkiler
geliştirmesini engellemiştir. Ancak, 1980’lerden başlayarak, özellikle de 2010 sonrasında, Çin’in
ekonomik dönüşümü ve siyasi açıdan güç kazanması Türkiye-Çin ilişkilerinde de hızlanan bir
gelişmeye neden olmuştur. Nitekim iki ülke, 2010 yılında resmi olarak “stratejik iş birliği”
dönemini başlatmışlardır. Türkiye-Çin ilişkilerinde ekonomi her zaman hâkim unsur olurken,
Çin, dış ticaret fazlası nedeniyle avantajlı bir konumdadır. Çin’in 2010’larda ekonomik bir
süpergüç haline gelmesi ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in dünya ticaretini hızlandırmak için
Kuşak Yol Projesi’ni ortaya koymasıyla, iki ülkenin siyasi ve ekonomik duruşları uyumlu hale
gelmeye başlamıştır. Hem Çin, hem de Ankara kurallara dayalı uluslararası düzeni
desteklemekte, diğer ülkelerle barışçıl ilişkileri tercih etmekte ve özellikle ekonomide artan bir
küreselleşmeyi savunmaktadırlar. Bu çalışma, Türkiye-Çin ilişkilerini tarihsel sürece, yakın
zamanlı gelişmelere, ihtilaflı konulara ve son olarak Türkiye’nin Kuşak Yol Projesi’ne yaklaşımı
temelinde analiz etmeyi amaçlamaktadır.
Source
UPA Strategic AffairsVolume
3Issue
2Collections
- Makale Koleksiyonu [32]